21 Temmuz 2011 Perşembe

ARKEOLOJİ MERAKLISI TATİLCİLERE 7: SKEPSIS

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine 10 kilometre uzaklıktaki Kurşunlu Tepesi üstüne kurulan Skepsis hakkındaki bilgileri anlatmaya Bayramiç’teki Hadımoğlu Konağı’ndan başlamak daha doğru olur.

İnsanların bir önceki uygarlıkların yapı malzemelerini kendi yapılarında kullanma alışkanlıklarını Anadolu’daki birçok antik kentin zarar görmesini de beraberinde getiriyor. Hadımoğlu Osman Bey, Bayramiç’teki konağını kurarken, Skepsis’in yapılarından getirtiği malzemeleri de kullanıyor. Bugün etnoğrafya müzesi olarak kullanılan konak, Skepsis’ten devşirilen taşları görmek ve Bayramiç’in somut olmayan kültürel mirası hakkında bilgi almak için uygun bir yer.

Manzarası güzel yer

Kent denize uzak ama Skamandros (Eski Menderes) Nehri’nin suladığı verimli vadi üzerine kuruluyor. Kurulduğu noktanın güzel manzarası kente isim verilirken etkili oluyor. Eski Yunancada “skepsis” kelimesi “manzarası güzel yer” anlamına geliyor. Kent tarihi hakkındaki bilgilerin neredeyse tamamı yazılı kaynaklardan öğrendiklerimizle sınırlı… M.Ö. 5. yüzyılda Skepsis, Attika Delos Deniz Birliği’nin üyesi. Aynı yüzyılda kent, Mania isimli bir kadının yönetiminde gelişiyor. Mania egemenliği süresince hazinesini Skepsis’te saklıyor. Mania’nın damadı tarafından öldürülmesinin ardından, M.Ö. 4. yüzyılın başlarında Spartalı komutan Derkylidas, Mania’ı damadı Meidias’ın elinden kenti alıyor. Birkaç yıl sonra Skepsis Perslerin egemenliğine giriyor. Sonrasında Büyük İskender ile başlayan, onun ölümü sonrasında komutanlarının devam ettirdiği süreç Skepsis’te de yansımalarını buluyor.

Antigonos’un mektubu Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nde

Bugün Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Skepsis’te bulunmuş bir yazıt, bu dönemin tanıklığını yapıyor: Yaklaşık M.Ö. 311’e tarihlendirilen yazıtta, Büyük İskender’in komutanlarından Antigonos’un diğer komutanlar Kassandros, Lysimakhos ve Ptolemaios’la yaptığı barışa değiniliyor. Antigonos, Yunan şehirlerine özerklik tanındığını duyuruyor. Ancak yaklaşık on yıl sonra kent boşaltılıyor. Skepsisliler Antigonos’un kurduğu, daha sonradan Alexandria Troas adını alacak Antigoneia’ya zorunlu olarak göç ettiriliyor. Antigonos’un İpsos Savaşı’ndaki ölümü Skepsislerin göçmen yaşantısını sonlandırıyor; Lysimakhos Skepsislilerin kentlerine dönmelerine izin veriyor.

Piskoposluk merkezi

Roma Dönemi’nde kentin genişlediği, 1990’lı yılların başında kentin bir bölümünün baraj gölü suları altında kalacağı için yapılan kurtarma kazılarından anlaşılıyor. Atatürk Üniversitesi ve Çanakkale Arkeoloji Müzesi arkeologlarının yaptıkları çalışmalar sonucunda kentin Eski Menderes Nehri’nin diğer yamacına doğru genişlediğini anlaşılıyor; iki yamacı birbirine bağlayan büyük bir köprünün kalıntıları da bulunuyor. Kentin Bizans Dönemi’nde de önemini yitirmediğini ve piskoposluk merkezi olduğunu 431 yılında Efes’te yapılan konsil toplantısından öğreniyoruz. Bu önemli toplantıya, Skepsis’i temsilen piskopos Athanasios katılıyor.

İki sezon yürütülen kurtarma kazılarından sonra Skepsis’te aşağı kent ve nekropol alanı maalesef sular altında kalıyor. Kentin merkeziyse hâlâ ziyaretçilerini bekliyor.

2 yorum:

gokhan dedi ki...

Neden fotograf yoktur...

Adsız dedi ki...

ziyaret edilcek birşeyi yokta ondan